accommodate
f. 1. almak, barındırmak: The cell had lastly accommodated a drunkard. Hücre en son bir ayyaşı barındırmıştı. This room can accommodate four people. Bu dört kişilik bir oda. Can this wardrobe accommodate all of your clothes? Bu gardrop tüm giysilerinizi alır mı? 2. -e yardım etmek, -e bir iyilik yapmak: I´m always ready to accommodate a friend. Bir arkadaşa yardım etmeye her zaman hazırım. Can you accommodate him with a loan? Ona borç para verebilir misiniz? 3. to ... ile ... arasında uyum sağlamak, -i ... ile bağdaştırmak: Can you accommodate these findings to your theories? Bu bulguları teorilerinizle bağdaştırabilir misiniz? Can you accommodate your morality to his? Prensiplerini onunkilere göre değiştirebilir misin? 4. (with) ile uzlaşmak: We cannot accommodate with the prime minister. Başbakanla uzlaşamıyoruz.