alabildiğine Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

Türkçe - İngilizce

  • alabildiğine
    1. in the greatest possible way, to the utmost, to the limit; extremely; excessively, inordinately: alabildiğine güzel extremely beautiful. 2. endlessly; as far as the eye can see: alabildiğine çöl desert, as far as the eye can see. alabildiğine uzaklara uzanan stretching endlessly into the distance. 3. as fast as possible: Arabayı alabildiğine sürmeye başladı. He began to drive as fast as possible.