answer Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • answer
    i. cevap, yanıt; karşılık. f. 1. cevap vermek, cevaplamak, yanıtlamak; karşılık vermek. 2. to -e uymak: This man does not answer to the description of the suspect. Bu adam sanığın eşkâline uymuyor.
  • answer back
    küstahça cevap vermek.
  • answer for
    1. hakkında teminat vermek; sorumluluğunu üstlenmek: I´ll answer for his safety. Güvenliğini üstüme alıyorum. 2. hesabını vermek: You´ll have to answer for this. Bunun hesabını vereceksin.
  • answer in the affirmative
    olumlu cevap vermek.
  • answer the door
    kapıya bakmak: Who´ll answer the door? Kapıya kim bakacak?
  • answer the telephone
    telefona bakmak: The telephone´s ringing; will you answer it? Telefon çalıyor, bakar mısın?