back Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • back
    i. 1. arka taraf, arka. 2. anat. sırt, belkemiği. 3. futbol bek. f. 1. -i desteklemek, -e arka olmak, -e yardım etmek: Akif´s company is backing this project with five million dollars. Akif´in şirketi bu projeyi beş milyon dolarla destekliyor. 2. geri yürütmek, geri sürmek, geri geri gitmek: I always back my car into the garage. Arabamı garaja hep geri geri sürerim. He backed out of the room. Geri geri çekilerek odadan çıktı. s. 1. arka, arkadaki, arkasındaki; arkaya doğru olan: back door arka kapı. 2. evvelki; eski. z. 1. geri, geriye: He gave the money back. Parayı geri verdi. He went back to the office. Büroya geri döndü. It takes four days to go to Van and back. Van´a gidip dönmek dört gün ister. 2. yine, tekrar: He climbed back up the ladder. Tekrar merdivene tırmandı. When are you going back to see your doctor? Tekrar doktorunla görüşmeye ne zaman gideceksin?
  • back and forth
    ileri geri.
  • back and forth
    ileri geri.
  • back country
    taşra.
  • back down
    bir iddiadan vazgeçmek.
  • back number
    (dergi/gazete için) eski sayı/nüsha.
  • back number
    bir derginin eski sayılarından biri.
  • back out
    caymak, sözünden dönmek.
  • back pay
    ücret veya maaşın ödenmesi gecikmiş kısmı.
  • back scratcher
    kaşağı.
  • back seat
    1. arka yer, arka koltuk. 2. ikinci mevki/rol.
  • back street
    arka sokak.
  • back talk
    küstahça karşılık verme.
  • back to back
    arka arkaya, sırt sırta.
  • back up
    1. geri sürmek, geri gitmek. 2. (kanıtla) desteklemek. 3. arka çıkmak, desteklemek. 4. bilg. yedeklemek.