bad Anlamı, Karşılığı
İngilizce - Türkçe
-
bads. (worse, worst) 1. kötü, ahlaksız. 2. kötü, hoş olmayan. 3. ciddi, vahim. 4. kötü, niteliksiz; hatalı. 5. bozuk, bozulmuş (yiyecek). 6. hasta/sakat (organ/uzuv). 7. argo çok iyi, harika.
-
bad bloodThere is bad blood between them. Onlar birbirine düşman.
-
bad debtalınamayan alacak.
-
bad debtşüpheli alacak.
-
bad luckşanssızlık.