bar Anlamı, Karşılığı
İngilizce - Türkçe
-
bari. 1. çubuk, sırık. 2. engel. 3. bar (içki içilen yer). 4. huk. baro. 5. su içindeki kum seti. 6. müz. ölçü çizgisi. f. (--red, --ring) 1. sürgülemek. 2. engel olmak. 3. sokmamak, almamak. edat -den başka, hariç.
-
bar noneistisnasız, ayrıksız.
-
bar of soapsabun kalıbı.
Türkçe - İngilizce
-
bar1. bar, counter from which alcoholic drinks are served. 2. bar, room with a bar from which alcoholic drinks are sold.
-
bara folk dance peculiar to Erzurum.
-
barvirgule, slash, stroke.
-
barphys. bar.
-
bar barused in: -- bağırmak to shout, yell, holler, bellow, or bray at the top of one´s voice or lungs.