bertaraf
1. ... aside, ... apart, setting aside (the matter of), if we leave out (the matter of): Şaka bertaraf, akıllı adamdır. Joking aside, he´s an intelligent man. Bu gariplikler bertaraf, burası rahat bir işyeri. These weirdnesses apart, this is a pleasant place to work. 2. let alone ...; never mind about ...: Diyarbakır´a gitmek bertaraf, Bakırköy´e kadar bile gittiği hiç olmadı. He´s never even been up to Bakırköy, let alone Diyarbakır. -- etmek /ı/ to remove, eliminate. -- olmak to be removed, be eliminated.