beyond Anlamı, Karşılığı
İngilizce - Türkçe
-
beyondz. ötede; öteye. edat 1. ötesinde; ötesi, -den öte; -den sonra: Beyond there there´s nothing but mountains. Oradan öte dağdan başka şey yok. beyond six o´clock saat altıdan sonra. 2. dışında: It´s beyond his capability. Onun kabiliyetinin dışında. 3. -den başka: I can do nothing beyond that. Ondan başka bir şey yapamam. i. ötesi; ötesindeki; ötesindekiler.
-
beyond doubtkuşkusuz, şüphesiz.
-
beyond measureson derece.
-
beyond numbersayısız, sayılamaz.
-
beyond pricepaha biçilmez.
-
beyond question1. şüphe götürmez. 2. kuşkusuz, şüphesiz, tartışmasız.
-
beyond the veilöbür dünyada.