blaze Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • blaze
    i. 1. alevler: the blaze of the fire yangının alevleri. 2. yangın; yanan şey. 3. parlaklık. 4. öfkeli parlama. 5. atın alnındaki beyaz leke. f. 1. alev alev yanmak. 2. parlamak. 3. öfkeyle parlamak.
  • blaze a trail
    1. (yol olmayan bir yerde) yol yapmak. 2. çığır açmak.
  • blaze a trail
    1. çığır açmak. 2. ağaçların gövdelerinde çentikler açarak yeni bir yolun geçiş yerini işaretlemek.
  • blaze away at
    1. -i ateşe tutmak, -e ateş etmek. 2. -i hararetle yapmak.
  • blaze up
    birden parlamak.