but Anlamı, Karşılığı
İngilizce - Türkçe
-
butedat -den gayri, -den başka: The new maid will do almost anything but wash windows. Yeni hizmetçi, pencere silmek hariç, hemen hemen her işi yapar. bağ. fakat, ama, lakin, ancak, halbuki, ki: I´ll do almost anything for you, but I won´t do that. Sizin için hemen hemen her şeyi yaparım, ama onu yapmam. z. ama, sadece, yalnızca: He´s but a child. Ama o bir çocuk.
-
but for... sayesinde, ... olmasaydı: But for her relationship with the boss she would have been fired long ago. Şefle ilişkisi olmasaydı çoktan işten çıkarılmıştı.
-
but what... ki, gene de, rağmen.
Türkçe - İngilizce
-
but1. thigh. 2. rump. 3. leg (of meat).