buy Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • buy
    f. (bought) satın almak, almak. i. 1. alış, alma. 2. kelepir.
  • buy a pig in a poke
    k. dili malı görmeden satın almak; körü körüne alışveriş etmek.
  • buy a pig in a poke
    bir şeyi görmeden satın almak.
  • buy in
    ortak olmak; hisse almak.
  • buy off
    rüşvetle elde etmek, rüşvetle defetmek, savuşturmak; satın almak.
  • buy on impulse
    düşünmeden satın almak.
  • buy on installment
    taksitle satın almak.
  • buy on margin
    yalnız ihtiyat akçesi yatırarak satın almak.
  • buy out
    bütün hisselerini almak.
  • buy over
    (birini) rüşvetle satın almak.
  • buy s.t. between themselves
    bir şeyi ortaklaşa satın almak: They bought the house between them. Evi ortaklaşa satın aldılar.
  • buy s.t. on credit
    bir şeyi veresiye almak.
  • buy s.t. sight unseen
    bir şeyi hiç görmeden satın almak.
  • buy up
    tümünü satın almak, kapatmak.