collect
f. 1. toplamak; biriktirmek; derlemek; toparlamak; devşirmek; toplanmak; birikmek: He collects stamps. Pul biriktiriyor. They don´t collect trash on Saturdays. Cumartesi günleri çöp toplamıyorlar. Let me collect my papers. Kâğıtlarımı toparlayayım. They went out to the orchard and collected some pears. Bahçeye çıkıp armut devşirdiler. We´re collecting proverbs. Atasözü derliyoruz. A lot of dust has collected on this couch. Bu kanepenin üstünde epey toz birikti. 2. (gidip/gelip) almak: He has to collect his salary. Gidip maaşını alması lazım. He´ll collect you at six. Seni altıda alacak. 3. (para) toplamak, (borç/vergi) tahsil etmek. s., z. ödemeli. Send it collect. Ödemeli gönderin.