concern Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • concern
    i. 1. (birini) ilgilendiren şey: It´s one of our major concerns. Bizi en çok ilgilendiren şeylerden biri. 2. ilgi: I understand the reason for your concern. Duyduğunuz ilginin sebebini anlıyorum. 3. endişe, kaygı: That is not a cause for concern. Kaygılanılması gereken bir şey değil o. 4. firma. f. 1. ilgili olmak; ilgilendirmek; etkilemek: The article concerns the future. Makale gelecekle ilgili. This doesn´t concern you. Bu seni ilgilendirmez. 2. kaygılandırmak.
  • concern o.s. with
    ile meşgul olmak, ile ilgilenmek.