discriminate Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • discriminate
    f. 1. ayırt etmek, ayırmak: He can´t discriminate good books from bad. İyi kitapları kötülerinden ayırt edemez. 2. fark gözetmek, ayrı tutmak, ayırım yapmak: That company discriminates on the basis of sex. O şirket cinsiyet ayırımı yapıyor.
  • discriminate against
    -e karşı ayırım yapmak.