dull Anlamı, Karşılığı
İngilizce - Türkçe
-
dulls. 1. kalın kafalı, anlayışsız, gabi. 2. kör, kesmez (bıçak, makas v.b.). 3. donuk, sönük (renk). 4. duygusuz. 5. sıkıcı, kasvetli. f. 1. sersemlemek; sersemletmek: dull s.o.´s mind birini sersemletmek. 2. körletmek; körlenmek: dull a blade bıçağı körletmek. 3. donuklaştırmak; donuklaşmak. 4. duygusuzlaşmak; duygusuzlaştırmak. 5. (ağrıyı) hafifletmek, azaltmak.