finish Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • finish
    f. 1. bitirmek; sona erdirmek; tamamlamak; bitmek; sona ermek; tamamlanmak. 2. k. dili öldürmek, işini bitirmek. 3. k. dili bitirmek, mahvetmek; bozmak; bitkin duruma getirmek. 4. (bir müsabakada) ... gelmek: He finished first. Birinci geldi. i. 1. son, nihayet. 2. spor finiş, bitiş. 3. (ağaç işlerinde) cila, perdah: This table has a lovely finish. Bu masanın cilası güzel.
  • finish line
    spor finiş, bitiş.
  • finish off/up
    bitirmek.
  • finish with
    1. ile işi bitmek: If you´ve finished with that computer, I´d like to use it. O bilgisayarla işin bittiyse onu kullanmak istiyorum. 2. ile ilişkisini kesmek/bitirmek/sona erdirmek: Aylin´s finished with Serkan. Aylin, Serkan´la ilişkisini kesti.