form Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • form
    i. 1. şekil, biçim. 2. spor form. 3. form, doldurulmak üzere hazırlanmış basılı belge. 4. İng. (okullarda) sınıf. f. 1. şekil vermek, biçim vermek, biçimlendirmek. 2. oluşturmak, teşkil etmek; oluşmak. 3. düzenlemek, tertip etmek, kurmak: That party was unable to form a government. O parti hükümet kuramadı. 4. yapmak: He formed those boys into soldiers. O çocukları alıp birer asker yaptı. Form the dough into little balls. Bu hamurdan ufak topaklar yap. How do you form the plural of this noun? Bu ismin çoğulu nasıl yapılır?
  • form a government
    hükümet kurmak.
  • form a habit
    alışkanlık edinmek, âdet edinmek.
  • form a line
    sıra olmak, sıraya girmek.
  • form a single file
    tek sıra olmak, birbiri ardınca sıralanmak.
  • form an opinion
    fikir edinmek.

Türkçe - İngilizce

  • form
    1. a good state of mind and body. 2. form (filled in when applying or registering). 3. form, shape.