going Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • going
    i. 1. gidiş, ayrılış. 2. ilerleme hızı: That part of the road is hard going. Yolun o bölümünden geçmek zor. This book´s heavy going. Bu kitabı okumak zor. s.
  • going concern
    kâr eden ticari kuruluş.
  • going price
    şimdiki fiyat.
  • going to be
    What are you going to be when you grow up? Büyüyünce ne olacaksın?