grow Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • grow
    f. (grew, --n) 1. büyümek; gelişmek; artmak. 2. (bitki/sebze/meyve) yetiştirmek; yetişmek. 3. olmak: She´s grown ugly. Çirkinleşti./Çirkin oldu. He´s grown old. Yaşlandı.
  • grow away from
    ile ilişkileri azalmak, -den uzaklaşmak.
  • grow into
    1. ... olmak. 2. zamanla büyüyüp (bir giysinin) ölçülerine uymak. 3. (bir işe) alışmak.
  • grow old
    1. yaşlanmak, ihtiyarlamak. 2. eskimek.
  • grow on s.o.
    zamanla birinin hoşuna gitmeye başlamak.
  • grow out of
    1. büyüdüğü için (bir giysiyi) giyememek. 2. büyüyüp/olgunlaşıp (kötü bir şeyden) vazgeçmek. 3. -den kaynaklanmak.
  • grow too big for one´s boots
    k. dili yumurtadan çıkıp kabuğunu beğenmemek.
  • grow up
    1. büyümek. 2. meydana gelmek, vuku bulmak.
  • Grow up!
    Çocukluğu bırak!