half Anlamı, Karşılığı
İngilizce - Türkçe
-
halfçoğ. halves (hävz) i. yarım, yarı: Two halves make a whole. İki yarım bir bütün eder. half an apple yarım elma. Half the students have come. Öğrencilerin yarısı geldi. s. buçuk; yarı, yarım: one and a half kilos bir buçuk kilo. a half page yarım sayfa. z. yarı, yarı yarıya: He half filled my glass. Bardağımı yarı yarıya doldurdu.
-
half a dozenyarım düzine.
-
half brotherüvey erkek kardeş.
-
half fareyarım bilet.
-
half glassesyarım gözlük.
-
half measuresyeterli olmayan tedbirler.
-
half sisterüvey kızkardeş.
-
half sisterüvey kızkardeş.
-
half soleyarım pençe.
-
half the battleişin yarısı; işin çoğu, işin en zor tarafı.
-
half time1. spor haftaym, ara. 2. yarım gün: She works there half time. Orada yarım gün çalışıyor.