heavy Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • heavy
    s. 1. ağır. 2. şiddetli, kuvvetli (yağmur/rüzgâr/fırtına). 3. kalın (kar tabakası). 4. çok miktarda (oy kullanımı). 5. (borsada) çok miktarda (alım satım). 6. kabarmış (deniz). 7. aşırı. 8. kalın (elbise). 9. ciddi, önemli. 10. güç, zor (iş). 11. bulutlu, kapalı (gök). 12. sıkıcı, ezici, usandırıcı. 13. sıkıntılı, üzücü. 14. kederli. 15. zarafetsiz, incelikten yoksun, kaba. 16. ağır, hazmı güç (yemek). 17. ağır, boğucu (koku). 18. derin (sessizlik). 19. uyku basmış, ağırlaşmış (göz). 20. fiz. ağır (izotop). 21. yoğun (trafik).
  • heavy guns
    ağır silahlar.
  • heavy industry
    ağır sanayi.
  • heavy industry
    ağır sanayi.
  • heavy metals
    ağır metaller.
  • heavy water
    kim. ağır su.