help
f. 1. yardım etmek; katkıda bulunmak: I don´t see how I can help you. Sana nasıl yardım edeyim bilemiyorum. 2. faydası olmak, fayda etmek; rahatlatmak; (acıyı) dindirmek; (gergin/zor bir durumu) yumuşatmak: I can lend you some money, if that´ll help. Faydası olursa sana biraz borç verebilirim. Complaining won´t help. Şikâyet etmek fayda etmez. A little lemon juice´ll help. Biraz limon sıksan iyi olur. i. 1. yardım; katkı. 2. (çoğ. help) yardımcı; hizmetçi; hizmetkâr. 3. (çoğ. help) ırgat, rençper.