hot Anlamı, Karşılığı
İngilizce - Türkçe
-
hots. (--ter, --test) 1. sıcak, kızgın. 2. acı (biber v.b.). 3. şiddetli, sert. 4. yüksek gerilimli akım taşıyan (tel). 5. yeni, taze (haber v.b.). 6. radyoaktif. 7. kızışmış, şehvetli. 8. argo çalıntı/kaçak (mal).
-
hot airargo boş laf, martaval, atmasyon.
-
hot chocolatesütlü kakao.
-
hot dog1. bir çeşit sosis. 2. bu sosisle yapılan sandviç, sosisli sandviç.
-
hot line1. direkt telefon hattı (özellikle devlet başkanları arasında). 2. her zaman cevap veren imdat telefonu.
-
hot pepperacı biber.
-
hot plateelektrikli ocak; elektrik ocağı.
-
hot springkaplıca. hot-water bottle sıcak su torbası, buyot.