ice Anlamı, Karşılığı
İngilizce - Türkçe
-
icei. 1. buz. 2. buzlu şerbetten yapılan tatlı. f. 1. dondurmak; donmak. 2. (over/up) buzlanmak. 3. buzda soğutmak. 4. üzerine krema sürmek. 5. argo öldürmek.
-
ice creamdondurma. ice-cream cone 1. dondurma külahı. 2. dondurmayla dolu külah: She was eating an ice-cream cone. Külah içinde dondurma yiyordu.
-
ice cubeküçük buz kalıbı.
-
ice fieldisfilt.
-
ice hockeybuz hokeyi.
-
ice hockeybuz hokeyi.
-
ice packbuz torbası.
-
ice pickbuz kıracağı.
-
ice rinkbuz pateni alanı.