intend Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • intend
    f. 1. kastetmek, demek istemek: That´s not what she intended to say. Demek istediği o değil. 2. niyetinde olmak, niyetlenmek; kararlı olmak: I don´t intend to speak to him ever again. Onunla bir daha konuşmamakta kararlıyım. 3. tasarlamak, planlamak: He intends to build a summer house in Kalkan. Kalkan´da bir yazlık yapmayı tasarlıyor.