karşılıksız Anlamı, Karşılığı
Türkçe - İngilizce
-
karşılıksız1. complimentary, gratis. 2. (check) the amount of which cannot be covered by the funds in the account on which it has been written, bad: Bana karşılıksız bir çek verdi. He gave me a bad check. 3. unreturned, unrequited, not reciprocated. 4. unanswered. -- çıkmak (for a check) to bounce. -- satış short sale. -- satış yapmak to sell short.