keskin Anlamı, Karşılığı
Türkçe - İngilizce
-
keskin1. sharp. 2. pungent. 3. keen, acute. 4. severe. 5. slang sodomite, bugger, buggerer. -- akıl/zekâ keramete kıç attırır. proverb A very clever person can almost work miracles. -- gözlü eagle-eyed, keen of vision. -- nişancı marksman, a dead shot. -- sirke kabına/küpüne zarar/zarardır. proverb A bad temper harms its possessor most. -- viraj sharp or hairpin curve. -- zekâlı incisively intelligent, very clever.