lose Anlamı, Karşılığı
İngilizce - Türkçe
-
losef. (lost) 1. kaybetmek, yitirmek; kaybettirmek. 2. kaçırmak, elden kaçırmak. 3. yenilmek, kaybetmek: ´´Did your team win?´´ ´´No, it lost.´´ ´´Sizin takım kazandı mı?´´ ´´Hayır, kaybetti.´´ 4. tic. zarar/ziyan etmek. 5. (saat) geri kalmak.
-
lose a vote of confidencegüvenoyu almamak.
-
lose control(of) (duruma/kendine) hâkim olamamak.
-
lose counthesabını şaşırmak; of -in sayısını hatırlamamak.
-
lose facesaygınlığını yitirmek, itibarını kaybetmek.
-
lose facek. dili itibarını kaybetmek.
-
lose ground1. (askerler) geri çekilmek. 2. (hastanın durumu) kötüye gitmek. 3. kayıplara uğramak.
-
lose groundgeri çekilmek.
-
lose heartk. dili morali bozulmak; umudunu yitirmek.
-
lose o.s.k. dili kendini kaybetmek, kendinden geçmek.
-
lose o.s. ink. dili -e dalmak.
-
lose one´s appetiteiştahı kesilmek.
-
lose one´s balancedengesini kaybetmek.
-
lose one´s bearingsşaşırmak, pusulayı şaşırmak.
-
lose one´s footingayağı kaymak, ayağı sürçmek.
-
lose one´s grip1. tutunamamak, eli kaymak/kurtulmak. 2. artık işlerin üstesinden gelememek, ipin ucunu kaçırmak.
-
lose one´s headkendinden geçmek, aklı başından gitmek.
-
lose one´s headk. dili itidalini kaybetmek.
-
lose one´s heart tok. dili (birine) gönlünü kaptırmak.
-
lose one´s lifehayatını kaybetmek.
-
lose one´s marblesargo aklını kaçırmak.
-
lose one´s mindaklını kaçırmak/oynatmak.
-
lose one´s nervecesaretini kaybetmek.
-
lose one´s reasonaklı başından gitmek.
-
lose one´s seatyerini kaybetmek.
-
lose one´s shirtk. dili parasının tümünü/çoğunu kaybetmek, parasız pulsuz kalmak.
-
lose one´s shirtk. dili meteliksiz kalmak.
-
lose one´s stake(kumarda) koyduğu parayı kaybetmek.
-
lose one´s temperk. dili tepesi atmak.
-
lose one´s tempertepesi atmak, öfkeye kapılmak; itidalini kaybetmek.
-
lose one´s train of thoughtne dediğini/düşündüğünü unutmak.
-
lose one´s wayyolunu şaşırmak.
-
lose outk. dili 1. zarara uğramak. 2. yenilmek, kaybetmek.
-
lose out onk. dili -i kaybetmek.
-
lose sight of1. -i gözden kaybetmek. 2. -i unutmak.
-
lose sight of1. (birini/bir hayvanı) gözden kaybetmek: At that moment I lost sight of her. O an gözden kaybettim. 2. -i unutmak.
-
lose the tossyazı turada kaybetmek.
-
lose time1. zaman/vakit kaybetmek. 2. (saat) geri kalmak. You´ve lost me. k. dili Kafamı karıştırdın./Ne demek istediğini anlayamadım.
-
lose track of1. (bir şeyi) aklında tutmamak. 2. (bir şeye) dikkat etmemek, (bir şeyi) takip etmemek; (birinin) izini kaybetmek.
-
lose weightkilo vermek, zayıflamak.