mouthful Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • mouthful
    i. 1. ağız dolusu: He spit out a mouthful of cherries. Ağzına doldurduğu kirazları tükürdü. 2. lokma: He couldn´t eat another mouthful. Bir lokma daha yiyemedi. 3. k. dili söylenişi güç sözcük.