open Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • open
    s. 1. açık. 2. serbest. 3. aşikâr, meydanda olan. 4. kapanmamış, ödenmemiş (borç). 5. çözülmemiş (sorun). 6. ağaçsız. i.
  • open air
    açık hava.
  • open end wrench
    somun anahtarı.
  • open fire
    ateş açmak. open-heart surgery açık kalp ameliyatı.
  • open into/out on/onto
    -e açılmak.
  • open s.o.´s eyes
    (to) (bir konuda) birini aydınlatmak, birinin gözünü açmak.
  • open s.o.´s eyes
    birinin gözünü açmak, birini uyarmak, birini haberdar etmek.
  • open sea
    açık deniz.
  • open to the public
    halka açık, umuma açık.