passing Anlamı, Karşılığı
İngilizce - Türkçe
-
passings. geçen: I heard the sound of a passing train. Geçen bir trenin sesini duydum. It was but a passing fancy. Gelip geçici bir hayalden başka bir şey değildi. i. 1. geçme. 2. vefat.
-
passing gradegeçer not.