plain Anlamı, Karşılığı
İngilizce - Türkçe
-
plains. 1. düz: I want a plain rather than a patterned cloth. Desenli değil, düz bir kumaş istiyorum. 2. sade, süssüz, basit: The ceremony was not elaborate; it was plain. Tören görkemli değildi, sadeydi. 3. açık, belli: Its meaning is plain. Anlamı açık. 4. baharatsız, sade (yiyecek). z. 1. sadece. 2. açıkça. i. düzlük, ova, geniş ve düz yer.
-
plain dealingaçiklık, açık davranma.
-
plain livingsade yaşam/yaşayış.