pleasure Anlamı, Karşılığı
İngilizce - Türkçe
-
pleasurei. 1. zevk; haz; keyif. 2. fels. haz. 3. lütuf, şeref: May I have the pleasure of this dance? Bu dansı bana lütfeder misiniz? Will you do me the pleasure of accepting this invitation? Bu daveti kabul buyurur musunuz? Bedri Bey requests the pleasure of your company at the wedding of his daughter. Bedri Bey kızının nikâhını onurlandırmanızı rica ediyor.