plug Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • plug
    i. 1. tapa, tıkaç, tampon. 2. elek. fiş. 3. oto. buji. 4. tütün parçası. 5. k. dili reklam. f. (--ged, --ging) 1. tıkamak, tıkaçla kapamak. 2. k. dili durmadan reklamını yapmak.
  • plug away at
    -in üzerinde sebatla çalışmak.
  • plug for
    k. dili (birini) desteklemek, (birinin) tarafını tutmak.
  • plug s.t. in
    bir şeyin fişini prize sokmak: Plug in the television. Televizyonun fişini prize sok.