precious Anlamı, Karşılığı
İngilizce - Türkçe
-
preciouss. 1. değerli, kıymetli. 2. çok pahalı. 3. aziz. 4. fazla nazik. 5. k. dili rezil. z., k. dili çok, pek: There is precious little time left. Pek az zaman kaldı.
-
precious metals(altın, gümüş, platin gibi) kıymetli madenler.
-
precious stonekıymetli taş, mücevher.