price Anlamı, Karşılığı
İngilizce - Türkçe
-
pricei. 1. fiyat, eder, paha. 2. karşılık, bedel. f. 1. fiyat koymak, paha biçmek. 2. k. dili fiyatını sormak.
-
price ceilingfiyat tavanı.
-
price cuttingfiyat kırma.
-
price listfiyat listesi, tarife.
-
price o.s./s.t. out of the marketbir malın fiyatını fazla yüksek tutarak ona ait piyasayı kaybetmek: You´ve priced yourself out of the market in that line. O serinin fiyatlarını fazla yüksek tutmakla piyasayı kaybettin.
-
price rangefiyat dağılımı.
-
price tag1. fiyat etiketi. 2. fiyat.