provide Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • provide
    f. 1. sağlamak, temin etmek, tedarik etmek; getirmek: Oğuz provided the drinks. Meşrubatı Oğuz getirdi. 2. -i şart koşmak.
  • provide against
    -e karşı hazırlıklı olmak.
  • provide for
    1. -i geçindirmek, -in geçimini sağlamak, -in rızkını temin etmek. 2. -i hesaba almak/katmak, -i düşünmek: She´s provided for that as well. Onu da hesaba kattı. The will provides for that. Vasiyetnamede var o.
  • provide s.o. with
    birine -i sağlamak/getirmek.