pulsate Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • pulsate
    f. 1. (kalp) atmak, (yürek) çarpmak. 2. (kan) kalp atışlarıyla ahenkli bir şekilde (damarlarda) dolaşmak. 3. (motor, makine v.b.) uğuldamak. 4. (müzik) (belirgin bir ritimle) yüksek bir sesle çalmak/gümbürdemek. 5. with ile dolup taşmak, ile dopdolu olmak: Those mountains pulsate with beauty. O dağlar güzelliklerle dolup taşıyor.