refresh Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • refresh
    f. 1. tazelemek: Can I refresh your drink? İçkini tazeleyeyim mi? 2. (güç verip) canlandırmak, diriltmek, ihya etmek. 3. mutlulandırmak, mutlandırmak.
  • refresh s.o.´s memory of
    ... hakkında birinin bilgisini tazelemek; ... hakkında birine bir şeyler hatırlatmak.