remove Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • remove
    f. 1. çıkarmak: He removed his shoes. Ayakkabılarını çıkardı. 2. kaldırmak: Remove the flowers from the table. Çiçekleri masadan kaldır. 3. (ameliyatla) almak: He removed the wart. Siğili aldı. 4. çıkarmak, gidermek: She was unable to remove the stain in her dress. Elbisesindeki lekeyi çıkaramadı. 5. ortadan kaldırmak, yok etmek: We have been unable to remove the causes of poverty. Yoksulluğun nedenlerini ortadan kaldıramadık. 6. işten çıkarmak. 7. to -e taşınmak; -i -e taşımak: We have removed to Bursa for the summer. Yaz mevsimi için Bursa´ya taşındık.