render Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • render
    f. 1. kılmak, ... duruma getirmek, -leştirmek: render possible mümkün kılmak. render unnecessary gereksiz kılmak. render defenseless savunmasız duruma getirmek. render helpless çaresiz bırakmak. render s.o. unable to do s.t. birini bir şeyi yapamayacak duruma getirmek. 2. (sanat eserini) icra etmek/yorumlamak: She rendered that sonata beautifully. O sonatı güzel icra etti. 3. (iyilik/hizmet/yardım/teşekkür) etmek: You´ve rendered me a service. Bana iyilik ettin. 4. (yağı) eritip saf bir hale getirmek/saflaştırmak. 5. (hesap, bir şeyin dökümü v.b.´ni) sunmak, vermek. 6. anlatmak/ifade etmek/tasvir etmek/betimlemek/resmetmek/canlandırmak.
  • render a verdict
    (hâkim/jüri) karar vermek, karara varmak.
  • render accounts
    (müşterilere) hesap ekstresi göndermek.
  • render payment
    ödeme yapmak.
  • render s.t. into
    bir şeyi (başka bir dile) çevirmek/tercüme etmek.
  • render thanks
    şükretmek.