resolve Anlamı, Karşılığı
İngilizce - Türkçe
-
resolvef. 1. -e azmetmek, -e kesin karar vermek: She resolved to give up cigarettes. Sigarayı bırakmaya karar verdi. 2. çözmek, halletmek; ortadan kaldırmak: resolve the problem sorunu çözmek. resolve a doubt bir kuşkuyu ortadan kaldırmak. 3. kararlaştırmak, karar vermek: The committee resolved to write a letter to the President. Komite, Cumhurbaşkanına mektup yazmayı kararlaştırdı. 4. fiz., kim. çözmek. i. 1. kararlılık, azim. 2. kesin karar.
-
resolve on-e karar vermek, -i kafasına koymak.