rest Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • rest 1
    i. 1. dinlenme. 2. rahat, huzur, sükûn. 3. dinginlik, hareketsizlik. 4. uyku. 5. müz. es. 6. dayanak. f. 1. dinlenmek, nefes almak; dinlendirmek: We have been working for ten hours without resting at all. On saattir hiç dinlenmeden çalışıyoruz. 2. rahat etmek. 3. on/against -e dayanmak, -e dayalı olmak; -e dayamak, -e yaslamak: The ladder was resting against that wall. Merdiven o duvara dayalıydı. 4. with -e kalmak, -in elinde olmak: The final decision rests with you. Son karar size kaldı. 5. on -e koymak, -e dayamak: Don´t rest your elbows on the table. Dirseklerinizi masaya koymayın.
  • rest 2
    i.
  • rest assured
    emin olmak.
  • Rest assured ....
    Emin ol/olun/olunuz ....
  • rest room
    tuvalet, W.C.

Türkçe - İngilizce

  • rest
    ,-ti all the money one has left to stake (in poker). -- çekmek 1. to stake all one´s money on one gamble. 2. to set forth one´s final opinion in scathing terms.