ride
f. (rode, rid.den) 1. (bisiklet, motosiklet v.b.´ne) binmek: Can you ride a bicycle? Bisiklete binebilir misin?/Bisiklete binmeyi biliyor musun? 2. ata binmek: He can ride well. Ata iyi biner. 3. (at, bisiklet, araba ile) gitmek, yolculuk etmek: We´ve been riding these horses since daybreak. Şafak söktüğünden beri bu atlarla yolculuk ediyoruz. They rode through the park in an open car. Üstü açık bir arabayla parktan geçtiler. 4. k. dili çıkışmak, azarlamak. 5. k. dili takılmak, alay etmek. i. 1. binme, biniş. 2. (at/bisiklet/araba ile yapılan) gezinti/yolculuk. 3. gezinti yolu.