roll Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • roll
    f. 1. yuvarlamak; yuvarlanmak: rolling ball yuvarlanan top. 2. up -i sarmak; sarılmak: Roll up the hose. Hortumu sar. 3. up -i dürmek: Roll up the carpet. Halıyı dür. 4. out (dürülmüş şeyi) açıp sermek: Roll out the carpet on the floor. Halıyı yere ser. 5. (gök) gürlemek. 6. (gözlerini) devirmek. 7. silindirle düzlemek. 8. on/by (zaman) geçip gitmek. 9. dalgalanmak. i. 1. yuvarlama; yuvarlanma. 2. tomar: roll of paper kâğıt tomarı. 3. rulo; top: roll of cloth kumaş topu. 4. liste, sicil, kayıt: call the roll yoklama yapmak, listedeki isimleri okumak. 5. gök gürlemesi. 6. yalpa: the roll of a ship geminin yalpası. 7. argo para tomarı, para.
  • roll call
    (okulda/toplantıda yapılan sözlü) yoklama.
  • roll call
    yoklama.
  • roll out the red carpet for
    k. dili -i şatafatlı bir şekilde karşılayıp ağırlamak.
  • roll out the welcome mat
    ağırlamak.
  • roll up one´s sleeves
    kollarını sıvamak.