rule Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • rule
    f. 1. hükümdarı/yöneticisi olmak; yönetmek, idare etmek. 2. -e hükmetmek. 3. egemen olmak, hâkim olmak. 4. (on) huk. (hâkim) (-e) karar vermek. 5. cetvelle çizmek. i. 1. yönetim, idare; hükümet; saltanat. 2. kural: Everyone should follow these rules. Herkes bu kurallara uymalı. 3. âdet, usul: As a rule he works for one hour before breakfast. Genellikle kahvaltıdan önce bir saat çalışıyor. One of my rules is to have breakfast at seven. Âdetlerimden biri saat yedide kahvaltı etmek.
  • rule of thumb
    yaklaşık hesap, göz kararı, pratik iş görme usulü.