salt Anlamı, Karşılığı
İngilizce - Türkçe
-
salti. 1. tuz. 2. lezzet, tat. s. 1. tuzlu. 2. tuzlama, tuzlanmış: salt fish tuzlu balık, tuzlama balık. salt beef tuzlanmış sığır eti.
-
salt away/down1. -i tuzlamak, -i tuza yatırmak. 2. (para) biriktirmek, istif etmek.
-
salt cellartuzluk.
-
salt flat(deniz/göl kenarındaki) tuzla.
-
salt laketuzlu göl, tuz gölü.
-
salt mine(kayatuzu çıkarılan) tuzla.
-
salt pantuzla tavası.
Türkçe - İngilizce
-
salt,-tı 1. solely, only, simply, singly. 2. pure: salt matematik pure mathematics. salt sevinç pure joy. salt us pure reason. 3. absolute. -- çoğunluk absolute majority. -- değer math. absolute value. -- nem absolute humidity. -- sıcaklık phys. absolute temperature. -- sıfır phys., chem. absolute zero.