sell Anlamı, Karşılığı
İngilizce - Türkçe
-
sellf. (sold) 1. satmak; satılmak. 2. satışta rağbet görmek. 3. beğendirmek; beğenilmek: sell oneself kendini beğendirmek. 4. kabul ettirmek: He succeeded in selling this idea to the board of directors. Bu fikri yönetim kuruluna kabul ettirmeyi başardı.
-
sell a drug over the counterilacı reçetesiz satmak.
-
sell like hot cakeskapışılmak.
-
sell like hot cakesk. dili kapışılmak, kapış kapış gitmek, çok satılmak.
-
sell offhepsini satıp bitirmek, elden çıkarmak.
-
sell out1. bütün malını satmak. 2. argo kişisel çıkar için ele vermek, satmak.
-
sell s.o. short(birinin ismini) deyip de geçmek: Don´t sell Mahir short! Mahir deyip de geçme!
-
sell s.t. at a lossbir şeyi zararına satmak.
-
sell s.t. at a profitbir şeyin satışından kâr etmek.
-
sell s.t. under the counterbir şeyi el altından satmak.
-
sell short1. henüz elde olmayan malı ileride teslim etmek üzere satmak. 2. küçümsemek. 3. desteklemek.