shoulder Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • shoulder
    i. 1. omuz. 2. dağ yamacının üst bölümü. 3. kasap. kürek, kürek eti. 4. banket. f. 1. omzuna almak, omzuna vurmak, omuzlamak. 2. (bir işi/bir görevi) yüklenmek, omuzlamak. 3. omuzlamak, omzuyla itmek: He shouldered his way through the crowd. Kalabalığı omuzlayarak ilerledi.
  • shoulder arm
    dipçikli silah.
  • shoulder bag
    omuz çantası.
  • shoulder blade
    anat. kürek kemiği.
  • shoulder strap
    (kadın giysisinde) askı, omuz askısı.
  • shoulder to shoulder
    1. omuz omuza, yan yana. 2. omuz omuza, dayanışma içinde.
  • shoulder weapon
    dipçikli silah.