slap Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • slap
    f. (--ped, --ping) 1. sille atmak, tokat atmak, tokatlamak; şamar atmak, şamarlamak. 2. çarpmak, vurmak: The waves were slapping against the dock. Dalgalar rıhtıma çarpıyordu. 3. on (bir şeyi) gürültülü bir şekilde (bir yere) koyuvermek. 4. (gelişigüzel) koyuvermek: He slapped a piece of cheese between the two slices of bread. İki dilim ekmeğin arasına bir parça peynir koyuverdi. i. sille, tokat; şamar.
  • slap paint on
    -e gelişigüzel boya vurmak.